Kangal Termik Santrali’ne karşı çevre mücadelesi
(ANKARA) – Sivas’ta bulunan Kangal Termik Santrali’nin çevreye, insanlara verdiği zararın önlenmesini isteyen Mağara Köyü sakinleri topladıkları imzaları ve dilekçeyi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na teslim etti. Santralden çevreye kül yayıldığını söyleyen Mağara Köyü Derneği Kurucu Başkanı Mahmut Atmaca, “Bizim köyümüze 15 yıldır kan kusturuyorlar” dedi.
Mağara Köyü Muhtarı Ali Karadeniz, Mağara Köyü Derneği Kurucu Başkanı Mahmut Atmaca ve Avukat Nihat Can Koçak, Sivas’ın Kangal İlçesinde bulunan Kangal Termik Santrali’nin çevreye ve bölge halkına verdiği zararın önlenmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dilekçe verdi. Dilekçede, santralden kaynaklanan külün bölgeye ve insanlara sağlık, ekonomi ve sosyokültürel açıdan zarar verdiği ifade edilirken, bölgede halkından toplanan 500 imza da bakanlığa teslim edildi.
” Malatya’nın köylerine bile toz gidiyor”
Mağara Köyü Muhtarı Ali Karadeniz, kül tozunun 15-20 yıldan bu yana bölge halkını rahatsız ettiğini söyledi. Bitkilerin, hayvanların ve insanların zarar gördüğünü söyleyen Karadeniz, şunları kaydetti:
“15-20 senedir bize tozu veriyorlar. Bitkilerimiz, hayvanlarımız, insanlarımız her türlü zararı görüyoruz. Balkonumuzda oturamayacak haldeyiz. Balkonlarımızda kahvaltımızı yapamıyoruz. Her türlü zarar. Santral yöneticisinin yanına gittik. Yanına almadığı gibi randevu vermiyor. Meclis’e oradan çabuk girdik. Randevu verdiğinde almıyor. Bizimle alay eder gibi konuşuyor. ‘Tozun bitkilerimize azot yaptığını’ söylüyor. Bizimle alay ediyor resmen. Üzerinin kapatılmasını istiyoruz. Bize proje anlatıyor, kademe kademe tozun yükseleceğini söylüyor. Derdimizi arz edemiyoruz. Mahkeme sürecini başlattık. Adaleti bekliyoruz. Bıçak kemiğe dayandı. Sadece bizim köy değil, Malatya’nın köylerine bile toz gidiyor.”
“Doğayı katlettiklerini değil de külün doğal olduğunu bize anlatmaya çalışıyorlar”
Mağara Köyü Derneği Kurucu Başkanı Mahmut Atmaca, “Bizim köyümüze 15 yıldır kan kusturuyorlar” dedi. Termik santralde uygulanması gereken yasal işlemlerin yapılmadığını ifade eden Atmaca, şöyle konuştu:
“Külün üstünü toprakla örtülmesi, külün tepelerden yüksek olmaması gerekiyor, külün ıslak gelmesi ve sulanması gerekiyor. Bunların hiçbiri uygulanmıyor. Atıklarını da sulara döküyorlar. Sularımız kirleniyor. Malatya’daki balıklar ölü bulunuyor. Biz çok zor durumdayız. Sokağa çıkamıyoruz. Herkes sokakta maskeyle dolaşıyor. Doğayı katlettiklerini değil de külün doğal olduğunu bize anlatmaya çalışıyorlar. Külün ne kadar zarar verdiğini de ispatladık. Davamızı açacağız. 15’e yakın köyden 500’e yakın imza topladık. Bizim külle aramız 200 metre. Rüzgar hangi tarafa eserse o köyü allak bullak ediyor.”
“Akciğer kanseri, KOAH gibi çok ciddi hastalıklara sebep olan bir atık”
Avukat Nihat Can Koçak ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yaptıkları başvuruya dair şunları söyledi:
“Bu başvurudan önce çokça kez devlet ve termik santralinin şirket yetkilileriyle görüşmeye çalıştık. Bu olayı ciddiye almadılar. Şirket yetkilileri bize randevu dahi vermediler. Bu olay 10-15 yıldır devam ediyor. Kangal’ın çeşitli köylerinde ve Malatya’ya sirayet edecek şekilde yayılan bir kül sorunu var. Bu sadece bir toz olarak değerlendirilebilecek bir şey değil. Direkt sağlığı doğrudan etkileyen, insanlarda akciğer kanseri, KOAH gibi çok ciddi hastalıklara sebep olan bir atık. Sağlık sorunları, ekonomik sorunlar ve sosyokültürel sorunlar başlıklarında yaşanan sorunları içeren dilekçemizi sunduk.”